27 Ocak 2013 Pazar

İSTEDİĞİNİ YAPTIRMAK İÇİN:)

 
:)Bu video çok güldürmüştür beni hep,düşündüğümüzden daha yetenekliler bizi kullanma hususunda:)

UMAY'IN 18.AYI

BESLENME:Beslenme ile ilgili sıkıntı çok yaşamadık doğduğundan bu yana,genelde yeni tatlara açıktır,ancak geçen ayın ortalarında tesadüfen öğrendiğimiz inek sütü alerjisi sebebiyle süt ürünleri yasaklandı,yoğurt ve peynirde öyle,böyle olunca menü biraz kısıtlandı,bunun yerine içinde inek sütü proteini olmayan özel bir süt içiyor.
Bu ay içerisinde çatal kullanmaya başladı,kendi başına beslenmeye hevesli:)masaya bakıp istediği besini söylemeye çalışıyor piynir...ziytinnn..gibi:)
FİZİKSEL GELİŞİMİ:Umay küçüklüğünden bu yana fiziksel gelişim hususunda kendini pek zorlamadı,emeklemedi çünkü emeklemeye çoğu zaman üşendi:)oyuncaklara yönelir diye biraz uzağına koyduğumuz oyuncaklara bile 'gel gel'diyerek beklemeye geçerdi:)elbette bu bizim için ciddi bir kolaylıktı 13. aya kadar çok yorgunluk  yaşamadık,bu ayda daha hızlı yürüyor,merdiven çıkmayı seviyor,inmeyi de öyle...bardaktan su içmeyi bu ay içerisinde tamamen başardı.
Bu kadar fiziksel harekette kendini zorlamayan oğlum tam bir top tutkunu:)bazen topla  yaptığı hareketler şaşırtıcı olabiliyor:)oyun hamuruyla oynarken hamuru bile topa çevirmemi istiyor:)
karalama yapmaktan hoşlanıyor,geçen ay en büyük derdimiz karalama yaparken bir anda kalemi yemek istemesiydi ama bu ay ağza götürme çok azaldı,
Bu ayda birçok yayında kulelere çok ilginin artacağını yazıyor ancak Umay küplerin kulelerin yüzüne bakmıyor.
Top dışında dans etmek en çok yaptığı aktivite oldu,herhangi bir müzikte uzun süre dans edip oyalanabiliyor,müzik aletlerine çok ilgili,
Bütün ev aletlerinin düğmesine bağımlı sanki zaten ayda bir servis uğruyordu umay sayesinde bir odayı onlara ayıracağım bu gidişle:)
Bütün oyuncaklardan çok insanlarla vakit geçirmekten hoşlanıyor umay..çılgınca kahkahalar atarak saatlerce oynuyor,özellikle komşumuzun kızları favorisi,koridorda yakaladığı an gel gel diyerek içeri sokmaya çalışıyor:)

DİL GELİŞİMİ:
Bir çok sözcüğü yarımda olsa çıkarıyor,herkese adıyla sesleniyor.
DİSİPLİN:
Çok küçük sınırdan anlamaz densede biz çok uzun zamandır sınırları koymaya çabalıyoruz,elbette önce dikkatini dağıtmak için çabalıyoruz ancak ısrar edip ağlarsa isteğini yerine getirmeyeceğimizi sertçe söylüyoruz,2 yaş daha zor diyorlar bakalım inatlaşmalar oluşacak mı önümüzdeki aylarda:)
TUVALET EĞİTİMİ:
Umay artık yapacağı zaman bize söylüyor:)çok uzun zamandır o söylemeden yaptırıyorduk ,2 aya yakındır kendisi söylüyor,zorlama olmadan doğal olarak gelişen bir süreç oldu,açıkçası bu doğal sürecin her çocukta yaşanabileceğini düşünüyorum ama bez firmalarının bu konuyla ilgili ciddi baskıları olduğunu düşünüyorum,çocuk tuvalete yönelse de anne umursamıyor nasıl olsa 2 yaşına kadar eğitim vermeye gerek yok diye,

çocuk büyütmenin en heyecanlı tarafı hep bir sonraki aşama için meraklanmak,sonraki aylar için bende heyecanlanıyorum:)

26 Ocak 2013 Cumartesi

Oğlum 18 aylık oldu:)

18 ay gelişimi  Dr Nilüfer Toprakçıya göre şöyle...

 

18 Ay:

Beslenme:

Artık çocuğunuz, 3 ana 2 ara öğün alıyor olmalıdır. Bundan fazlası, kötü beslenme alışkanlıklarının yerleşmesine yol açar. Ara öğünlerin mümkün olduğunca sağlıklı olmasına gayret etmeli, abur cubura alıştırmamalısınız. Alması gereken 4 temel gıda grubu: Tahıl, sebze- meyve, süt ve süt ürünleri, et, tavuk, balık, yumurta grubudur.

Fiziksel Gelişim:

Bu Yaşta Çocuğunuz Neler Yapabilir?

Yardım ederseniz merdiven çıkabilir. Topu atabilir. Kaşıkla kendini besleyebilir. Bardaktan kendisi içer. Koşmaya başlayabilir. Karalama yapabilir.

Gelişimi Nasıl Destekleyebilirsiniz?

İtip çekebileceği, vurup ses çıkarabileceği oyuncaklar sağlayın. Kağıda karalama yapmasına izin verin. Onunla top oynayın. Birbirinin içine geçen veya üstüste koyup kule yapacağı oyuncaklar sağlayın.

Dil Gelişimi:

Bu Yaşta Çocuğunuz Neler Yapabilir?

Resimde gördüğü cisimleri adlandırabilir. 4-10 kelime kullanır. ( Çok daha fazlasını anlar ) 2 kelimelik cümle kurabilir. Basit direktiflere uyabilir.

Gelişimi Nasıl Destekleyebilirsiniz?

Ona kitap okuyun, birlikte resimlere bakın. Yeni öğrendiği kelimeleri sıkça tekrarlayın. Hayvanat bahçesine götürüp hayvanların seslerini dinletin.

Sosyal Gelişim:

Bu Yaşta Çocuğunuz Neler yapabilir?

Erişkin davranışlarını taklit eder. Yabancıların yanında çekingen davranır. Başka çocukların yanında oynar ( birlikte değil). Sürekli ona koyduğunuz sınırları test eder. Giderek sizden bağımsız olmaya başlar.

Gelişimi Nasıl Destekleyebilirsiniz?

Ona sevginizi hissetirin, sık sık sarılın, öpün. Başka çocuklarla biraraya geleceği ortamlar hazırlayın. Değişik yerleri keşfetmesine fırsat tanıyın.

Disiplin:

Bu yaştaki çocuk, henüz neden her istediğini yapamayacağını anlamamaktadır. Problemleri en aza indirmek için çevreyi uygun şekilde düzenleyin, ona veremeyeceğiniz kırılıp zarar görecek eşyayı veya kendisinin zarar görmesine neden olacak şeyleri ortadan kaldırın. Evinizi bebek doğmadan önceki halinde tutarsanız, sorun yaşamanız kaçınılmaz olur. Uygun olmayan birşey yapmakta ısrarcıysa, onu ortamdan uzaklaştırıp dikkatini başka bir şeye çekin. Kurallar koyun ve bu konuda kararlı olun. Eğer; bir davranışa bazen izin vermez, bazen hoşgörüyle karşılarsanız veya anne baba benzer tutumda olmazsa çocuğun da kafası karışacaktır. İstenmeyen bir davranışın yerine ne yapabileceğini gösterin.

Öfke Nöbetleri:

Çocuğunuz, artık bağımsız olmak, kendi kararlarını vermek istemektedir. Ancak sorun çözmeyi bilmemekte, hayal kırıklığı veya kısıtlamalarla başedememektedir. Yapmak istediğine engel olduğunuzda ağlayıp bağırarak, kafasını vurarak, kendini yerlere atarak, nefesini tutup katılarak bir öfke nöbeti geçirebilir. Ne kadar can sıkıcı olsa da, bu büyümenin normal bir aşamasıdır. Çocuk özellikle aç, yorgun veya hasta olduğunda öfke nöbetine daha yatkındır.

Bu durumda nasıl davranmalısınız?

Sakin olun, ona kızmayın. Sevgiyle fakat kararlı yaklaşın. Ondan beklentinizi dile getirin, uyması gereken kurallar hakkında tutarlı olun. Eğer, çocuk güvendeyse, yaptığını görmezden gelin, ilgilenmeyin. Eğer kendine veya başkasına zarar verecek durumdaysa, onu başka bir odaya götürün, sakinleşmesini bekleyin.

Tuvalet Eğitimi:

Her çocuğun Tuvalet eğitimine hazır olma yaşı farklıdır. Çocuğu akranlarıyla kıyaslamayın ve asla zorlamayın. Tuvalet eğitimine geçmek için, çocuğun gereken fiziksel olgunluğa ulaşması gereklidir. Hazır olduğuna dair işaretler saptarsanız, bu konuyu gündeme alabilirsiniz.


23 Ocak 2013 Çarşamba

cinsiyet ayrımı yapan oyuncak sektörü

Oğlumdan önce çokta tanımadığım bu sektör,her alınan oyuncakla gelişti,gerçekten oyuncak çocuk gelişimi üzerinde çok etkili,bilinçli seçimler yapmak gerekiyor,aylara göre,ilgi alanına göre...ancak fark edince şaşırdığım ilginç gerçekler var bu kategoriyi kim oluşturuyor bilmiyorum ama,oyuncaklar iki gruba ayrılıyor kız ve erkek oyuncakları,mesela oğlunuza bebek alamazsınız çünkü bebek kız oyuncağı,uyurken en kötü ihtimal bir ayıcık olabilir uyku arkadaşı,ama bebek olamaz,niye?çünkü kızlar büyür anne olur bebek bakar,erkekler büyür baba olur ama bebeğe dokunmaz..öylemi??eşim evdeyken benim kadar ilgilendi oğlumla,uyuttu,sütünü verdi,gazını çıkardı,altını değiştirdi,banyosunu yaptırdı,hormonal bir bozukluk mu var acaba?
Yine aynı şekilde oğluma oyuncak bir elektrik süpürgesi almak için mağazalara bir göz attım,bütün ev eşyalarının üzerinde kız çocuğu resimleri göze çarpıyor,yine kural belli,erkek ilerde elektrikli süpürge kullanmayacak çünkü bu işleri yapacak bir hizmetkarı olacak...
Peki erkek ne yapacak,erkek oyuncaklarını başında oyuncak arabalar geliyor erkek kesinlikle araba sürecek,zorunlu yada keyfi...Silah kullanacak mağaradaki ailesini korumak için,tamirat yapacak sevmeme şansı yok bütün tamir aletlerini zevkle kullanacak,

Sorulduğunda ise ilgi alanlarına göre sektörün oluştuğu söyleniyor,ilgi alanı sektörümü doğuruyor,yoksa doğumdan itibaren bize nasıl olmamız gerektiği sistem tarafından diktemi ediliyor?Matrix filmindeki uyurgezerler gibiyiz her seçimimiz birileri tarafından belirleniyor,her konuda olduğu gibi bu konuda da sorgulama yapma gereği duymuyoruz..

15 Ocak 2013 Salı

anne olduktan sonra farkettiklerim(2)

Doğumdan sonra sürekli maraton yarışı gibi birbiriyle yarışan bir kadın gurubundan habersiz olduğumu farkettim,doğumla start alıyor maraton:)kaç kilo ?boyu kaç?emiyormu?ne kadar emiyor?ne kadar süre emiyor?oturuyormu?emekliyormu?yürüyormu?bu sorular elbette kıyasla biten bir cümle ile tamamlanıyor,bu kadar takıntılı grupla muhatap olmak benim için en büyük değişimlerden birisi oldu...bu yarış bitermi diye umutlansam da eminim matematiği kaç?sbs puanı kaç?şeklinde gelecekte devam edecek sanırım:(

14 Ocak 2013 Pazartesi

anne olduktan sonra farkettiklerim(1)


Ölüm korkusu bu kadar yoğun değildi doğumdan önce,şimdi kendime bir şey olma ihtimalinde bile oğlumu düşünüyorum,ya ölürsem,ya annesiz kalırsa..uzayıp giden kötü sonuçlanan senaryolar...

Depremle yaşamaya alışın diyorlar ben aslında İstanbul da yaşayan biri olarak kendimi hazır hissediyordum,evler kamu binaları sağlam değil,olabilecek kötü sonuçlar belli zaten deyip akılcı bir şekilde ihtimalleri sıralayabiliyordum şimdi ise titriyorum...ya deprem olursa ya oğluma bir şey olursa,çaresiz kalırsam...:(

Bence çocuk sahibi olmanın en büyük zorluğu kendinden bile çok sevdiğin bir varlığı tehlikelerle dolu bir dünyada koruyabilmek...

neden buradayım?


hep sevdim yazmayı,düşündüklerim ve hissettiklerim yazılmayınca sanki tamamlanmıyor, bir yerinde eksik kalıyormuş gibi geldi hep,kilitli günlükler,ajandalar,küçük not kağıtları...okunup okunmaması da çok umrumda olmadı.

Oğlumun dünyaya gelmesiyle hem gündelik yaşamımda hemde ruhumda yer yerinden oynadı sanki,senelerdir  yerleşen alışkanlıklar şekil değiştirdi,şaşırdım,mutlu oldum,kaygılandım heyecanlandım...bunları yaşadıkça paylaşma ihtiyacım arttı,okula yeni başlayan çocuklar gibi bu süreçte araştırdım,okudum ve oğlumla geliştim,bunları paylaşmanın en güzel yolunun kişisel bir blog olduğuna karar verdim,