20 Şubat 2013 Çarşamba

PARMAK OYUNLARI

parmak oyunları çocuklar için çok eğlenceli,oğlum için yeni oyunlar araştırdım birkaç tane paylaşmak istiyorum.






                                                   VUR VUR SALLA

       
 
 
 
 
 
 
MEYVE SEBZE ÇOCUK ŞARKISI
 
 
 
 
 
BEŞ MİNİK KARDEŞ
 

15 Şubat 2013 Cuma

iki oğlumda nasıl dikkatli dinlemişler beni:)

umay hep müziğe ilgiliydi bebekliğinden bu yana oyuncakların sadece müzik kısmıyla ilgilendi,şimdi de gitara takmış durumda...

GAZ MASAJI:)

Umay 2 aydan itibaren çok gazlı bir bebekti,doktorumuz hastaneyi ayağa kaldıracak kadar gazı var demişti,ama çok sızlanmadan bu zamanları geçirdik,bunun en büyük sebebi hamileliğim esnasında öğrenmeye gayret ettiğim gaz masajı idi,bu masajı Ayşe ÖNER'in kitabından öğrenmiştim,aslında kurslarına gitmek için çok niyetlendim  ancak kurslar bana uzak semtlerde idi,çalıştığım için zamanı ayarlayamadım,ama kitabına bir öğrenci gibi çalıştım:)
gaz masajını her gün 5 -6 kez yaptım,bu arada masaj wind salbe adlı bir merhemle daha etkili oldu,şimdi masajın videosunu da paylaşacağım bu konuda çevremde benden yardım isteyenlere de iyi bir uygulama örneği  olacağını düşünüyorum:)

11 Şubat 2013 Pazartesi

GİYDİRME SAVAŞI:)

Belkide çocuklu hayatın en zor aktivitilerden  biri giyinme olayıdır...Çocuk büyüdükçe direnir,çabuk sıkılır ve ebeveynler için yorucu bir hal almaya başlar, önceki kitabıyla umayı büyüttüğüm Tracy HOGG 'Çocukluğa geçiş sorunlarına mucize çözümler'adlı kitabında bu konuya yer vermiş,belkide çoğunu bizimde bildiğimiz önerileri biraraya  getirmiş.
-Giyinme için gerekli her şey yakınınızda hazır olsun: Tekrar eksik  kıyafetleri almak için kalkmak çocuğun daha çok hırçınlaşmasına neden olabileceği ifade edilmiş.

-Doğru zamanı seçin:Çocuk aç yorgun ve oyun oynuyor olmamalı.

-Ne yaptığınızı açıklayın:Çocuklar genelde sürprizden hoşlanmazlar,Tracy Hogg giyinme öncesi şimdi giyinme zamanı diyerek çocuğa söylenmesinin direnmeyi azaltabileceğini söylemiş.

-Acele etmeyin: Zaman kısıtlı olsa bile bunu çocuğa hissettirmenin doğru olmadığını ifade eden yazar göz teması ve sakin bir tavırla gerçekleşecek bu aktivitenin  ebeveyn çocuk ilişkisini güçlendirme anlamında bir fırsat olduğunu eklemiş.

-Giyinmeyi eğlenceye çevirin:Giyinirken kendi uydurduğumuz şarkıların ve melodilerin bu sürecin çocuk açısından daha çabuk geçmesini sağlayacağını ifade etmiş.

-Çocuk da katılsın:Giyinme sürecinde bizim belirleyeceğimiz alternatifler arasından kıyafet seçmenin yada giysi dolabı düzenleme gibi etkinliklerin çocuğa cesaret vereceğini söylemiş.

not:giyinirken çoraplarını çıkardığı için sürekli  teşekkür eden bir annenin çocuğu, sırf annesinden teşekkür duyabilmek için günde defalarca kez çorabı çıkarıp giyiyormuş,Tracy HOGG övgüler hususunda da dikkatli olmamız gerektiğin, belirtmiş.:)

9 Şubat 2013 Cumartesi

alerji hikayemiz...

belki de bizim gibi şüpheleri olan ama bir türlü sebebini bulamayan aileler için yazıyorum...çünkü benim o dönemde en çok ihtiyacım olan aynı sıkıntıları yaşayan varmı?varsa ne yapıyorlar?şeklindeydi..

Umay 3. ayından sonra fark ettiğim bir burun tıkanıklığı vardı,sabah daha yoğun oluyordu,nerdeyse birtek ben farkındaydım,serum fizyolojik sıvılardan her gün kullanıyordum,burnunu temizliyordum ancak hala tıkanıklık devam ediyordu,8 aylıkken çapa kulak burun boğaz baktı ve herhangi bir sorun olmadığını iletti,eyvallah dedik,pimpiriklik yapıyorum diye kızdım kendime.
Ve yine her emzirmeden sonra sıklıkla kusuyordu,miktar fazla değildi ama rutin olması soru işareti oluşturuyordu,sıklıkla hıçkırık ve geğirmede söz konusuydu,kendi doktoru reflü olmayacağını çünkü reflü olan çocuklarda kilo alma sıkıntısı olduğunu söyledi.
15 aylıkken tek başına bir öksürük peydah oldu,15 gün devam etti,birkaç kere öksürürken kustu,doktorumuz iburamin verin dedi,verdik geçmedi...geçmedi...
ve dayanamayıp bir alerji doktoruna götürdük,ne olacak ki çocuk değilmi öksürür gibi gözükse de,belkide en doğru kararı almış olduk ve yonca hocayla tanıştık.www.alerjikçocuk.com
Öykümüzü dinler dinlemez,reflü ve sinüzitten şüphelendi,şaşırdık küçücük çocukta sinüzit olurmu??evet ikisi kardeş hastalıkmış reflü sinüziti tetiklermiş ve alerji testi yapacağız dedi,oysa 4 yaşından önce alerji testleri sonuç vermez diye biliyorduk,küçük olduğu için kan testi yapıldı,çok olumsuz sonuçlar beklemiyorduk,başka bir sıkıntı yoktu ki,alerji sürekli hapşırmak yada sürekli öksürmek yada oranın buranın ciddi kızarıp egzama olmasıydı benim için,ama sonuçlar şok etti,umay gerçek anlamda çok alerji bir bünyeye sahip olduğunu öğrendik,1. sırada dermatophagoides farinae yani ev tozlarına,sonra inek sütüne,çok az kuru yemişe ve yumurta akına.
İnek sütüne çok yoğun olmasa da refüden dolayı diyete başladık,bizim için en zor kısmı bu idi,hiçbir süt ürünü kullanmıyoruz onun yerine aptamil pregomin as yi içiriyoruz.
Ev tozu için bütün halılar kalktı yatağına ve yorganına özel kılıf alındı,hepa filtreli elektrik süpürgesi kullanılıyor.
Reflü için beslenme şekli tamamen değişti,gece sütü kesildi(gece bir sefer de  300 cc ye yakın içiyordu),uyumadan 2 saat önce beslenme kesildi.
Aldığımız önlemler gerçek anlamda rahatlattı oğlumu artık sık geğirme hıçkırık diş gıcırdatma ve ara sıra beliren öksürükler yok oldu.
Beslenme alerjisi 3 yaşından sonra çoğu zaman ortadan kalkıyormuş ancak ev tozu için 3 yaştan sonra tedaviye başlanacak,bu tedavi dil altı aşısı olacak.

 
 
 
 

8 Şubat 2013 Cuma

ÇOCUK-ERKİL AİLELER

Çevrenizde karşılaşabileceğiniz bu tip ailelerin belirgin özellikleri vardır,
Eğitim düzeyi bakımından her sınıftan olabilir ancak büyük bir çoğunluğu yüksek öğrenim yapmış anne ve babanın bulunduğu alilelerdir,ilk başta anne babanın fazla sevgisi gibi yorumlansa da dikkatli bakılırsa ebeveynler ciddi anlamda çocuktan şiddet görür.
Kural çok basittir  evin patronu çocuktur.Evdeki bütün kararları çocuk alır,nereye gidileceğini kaçta yatılacağını,hangi oyuncağı alıncağını,yemekte ne yenileceğini...
Bu ailelerin en birincil hedefi çocuğun ağlamamasıdır,bütün yaşam gözyaşı dökülmesin üzerine kurulur acaba ağlarsa hayati tehlike yaşama ihtimalimi var diye tereddüt edersiniz,çocuk sistemi çok iyi oturtmuştur,ağlamasına gerek kalmadan,'bak ağlarım...'mesajıyle bile anne babayı titretir.
En trajik komik tarafı çocuk anne babaya uyguladığı baskıyı çevresine de uygulamak ister,anne baba bu durumu  destekler,her çatışma yı çocuk lehine çevirir.
Oysa kişisel kanaatim çocuk için yapılıyor gibi olsa da çocuğa yaşamı boyunca bu sistemin ciddi zararlar vereceği gerçeğidir,çocuk sınırları olmadan büyüdüğü için her yaşta karşısındakinin sınırlarını ihlal etmenin sakıncasını görmeyecek ve eninde sonunda dışlanacaktır.

4 Şubat 2013 Pazartesi

MUCİZEVİ 5 TİBET HAREKETİ


Tesadüfen 2005 yılında Tibetin gençlik pınarı kitabını alınca tanıştım bu egzersizlerle,düzenli olarak birkaç sene yaptım,hamilelikte sakıncalı olduğu için bıraktım,doğum sonrası belli bir sürede yapılması sakıncalı(dikişlerden dolayı)şimdi yeniden başladım,sabah açken yapıyorum,ben egzersizi bitirsem de oğlum yerde devam ediyor:)

3 tekrarla başlayan hareketler her hafta 2 şer artıp,günler sonra 21 e ulaşıyor,beden ve ruh olarak çok verim aldığım hareketler...



 

Mucizevî 5 Tibet Hareketi


YAZICI DOSTU

Dünyanın dört bir tarafında binlerce insan tarafından uygulanan mucizevî Tibet Ayinleri'ni oluşturan 5 hareketi aşağıda resimlerle göstermeden önce faydalarını tekrarlamakta yarar var:
Tibet'in Gençlik Pınarı hareketleri veya Tibet Ayinleri (Tibetan Rites) adıyla dünyaya yayılan ancak bildiğimiz anlamda dinsel ayinle hiç bir ilgisi olmayan bu 5 hareketin düzenli yapılması durumunda kişiye sağladığı yararlar arasında şunlar sayılıyor: Daha genç bir görünüm, ciltte ve saçlarda canlanma, kırlaşmış saçlarda yeniden koyulaşma, düzenli ve sağlıklı bir uyku, sabahları dinç ve canlı uyanmak, belkemiği, eklem problemleri gibi ciddi romatizmal rahatsızlıklardan ve ağrılardan kurtulmak, hafızada güçlenme, fazla kiloların verilmesi, göz bozukluklarında düzelme, fiziksel güçte artış, duygusal ve zihinsel sağlık, uyum ve yüksek enerji...
"5 Ayin" Egzersiz Programı'na Başlarken
1. İlk hafta, o da nispeten sağlıklı ve formdaysanız, her bir hareketi yalnızca 3'er kez yapın.
2. Hareketsiz ve kiloluysanız veya sağlık problemleriniz varsa, hareketlere sadece 1'er kere yaparak başlamalısınız. Yaparken bir zorlanma hissederseniz veya ağır bir takım ilaçlar kullanıyorsanız başlamadan mutlaka doktorunuza danışın.
3. Kendinizi kaçar kere yaparken rahat hissediyorsanız, başlangıç olarak o kadar yapın. Bu da ilk hafta her bir egzersizi birer kere yapmak olabilir. İkinci hafta 2 kere, üçüncü hafta 3'er kere olarak arttırabilirsiniz.
4. Her bir egzersizi en fazla 21 kere yapmalısınız. İleride programınızı yoğunlaştırmak isterseniz, hareketleri daha hızlı bir tempoyla yapmayı deneyebilirsiniz, ancak sayısını kesinlikle arttırmayın. Her bir egzersizi 21 kereden fazla tekrarlamak, chakra'larınızı olumsuz etkileyeceğinden, bedeninizde dengesizlikler yaratabilir.
5. Bir süredir hareketsiz kaldıysanız, "5 Ayin" egzersiz programına her gün mümkünse yarım saat yürüyerek hazırlanın.
6. Tam olmasını istiyorsanız, "5 Ayin"i yaşamınıza katarken, şekersiz ve az yağlı bir diyet sürdürmenizin de büyük katkısı olacağını bilmelisiniz. Ayrıca sindirimi zor besinleri de günlük diyetinizden çıkartın.
7. Azami yarar görmek için hareketlerin mümkünse sabahları kahvaltıdan önce yapılması öneriliyor. Ancak bu mümkün değilse günün herhangi bir saati olabilir.
Tibet Ayini egzersizleri için normalde önerilen ilk hafta her hareketi 1'er ya da 3'er kere tekrarlayarak başlamak ve her hafta 2'şer arttırarak kendinizi hiç bir şekilde zorlamadan bir kaç hafta veya ay içinde 21'e ulaşmak. Başlarda eğer üstüste bir kaç kere tekrarlamak sizi yoruyorsa, 3 kere yapıp, dinlenip sonra bir 3 daha yapabilirsiniz. Burada (ve her tür egzersizde) unutulmaması gereken en önemli şey, kendinizi hiç birşekilde zorlamamanız gerektiğidir. Ve bu hareketleri aradan aylar, yıllar bile geçse 21'er kereden fazla yapmayacaksınız.
* Bu hareketleri zorlanmadan uygulayabilecekseniz, ilk olarak her hareketi 3'er kere tekrarlayarak başlayın. (Eğer bir sağlık sorunu veya kilo gibi hareketleri rahat yapmanızı engelleyecek bir durumunuz varsa, yukarıda sıraladığım maddelere bir göz atın.)
* İlk hafta 5 hareketi de 3'er kere tekrarladıktan sonra (yine, kendinizi hazır hissediyorsanız) ikinci hafta tekrarları 2 arttırın, yani ikinci haftanızda her bir hareketi 7'şer kez tekrarlayın. Bu şekilde her hareketi 21 kez tekrarlıyor duruma gelene kadar her hafta hareketleri önceki haftadan 2 kez fazla tekrarlayarak ilerleyin. İlk hafta 3'er kez, ikinci hafta 5'er kez, üçüncü hafta 7'şer kez...
* Her hafta 2'şer arttıra arttıra her hareketi 21 kez yapar duruma geldikten sonra artık arttırmaları bırakıyorsunuz ve (umarız) hayat boyu 21 kere tekrarlamaya devam ediyorsunuz.
* Hareketleri her gün düzenli yapmayı beceremezseniz ve ara vermek zorunda kalırsanız, yeniden en baştaki gibi 3'er kez yaparak ve zamanla yine aynı şekilde arttırmak üzere en baştan başlamalısınız.
* Fazla beklemenize gerek yok, hareketlerin ilk etkilerini çok kısa sürede görmeye başlayacaksınız, bu da muhtemelen motivasyonunuzu daha da arttıracak.
* Tibet'in Gençlik Pınarı egzersizlerinin işe yaraması için hareketleri uygularken doğru nefes alıp vermeyi kesinlikle unutmamalısınız. Kolay Gelsin!




1. HAREKET

Kollarınızı omuzlarınızın hizasından yere yatay durumda açarak dik durun. Başınız hafifçe dönene kadar saat yönünde kollarınız açık dönün. Dönüşlerinizin sayısını yavaşça 1'den 21'e kadar arttırın.
Nefes alıp verme: Dönüşlerinizi yaparken karnınızdan derin bir şekilde nefes alıp verin.
Faydaları: Dolaşımı geliştirerek varisli damarlar, osteoporoz ve bas ağrılarına iyi geliyor. Her gün yapmak tüm bedeni gençleştiren bir süreci başlatabilir.


2. HAREKET Sırtüstü olarak yere yatın. Kollarınızı, avuçiçleriniz yere bakar şekilde, parmaklar kapalı, iki yanınıza uzatın. Çenenizi göğsünüze gömecek şekilde başınızı yerden kaldırın. Bunu yaparken bacaklarınızı, dizlerinizi kırmadan dümdüz yukarı kaldırın. Hatta mümkünse başınıza doğru çekin. Bu arada dizleri kırmamalısınız. Sonra yine ağır ağır dizlerinizi kırmadan bacaklarınızı ve başınızı yere doğru indirin. Kaslarınızı gevşettikten sonra yeniden harekete başlayın.
Nefes: Başınızı ve bacaklarınızı kaldırırken derince nefes alın, indirirken verin.
Faydaları: Tiroit bezi, böbreküstü bezleri, böbrekler, sindirim organları ve prostat ile rahmi de içine alacak şekilde cinsel organlar ve bezler üzerinde onarıcı bir etkisi var. Arterit, osteoporoz, düzensiz regller, menopoz semptomları, sindirim ve bağırsak sorunları, sırt ağrısı, bacak ve boyunlardaki sertliğe iyi geliyor.



3. HAREKET Bedeniniz dik duracak şekilde dizlerinizin üzerine oturun. Ellerinizi baldır kaslarınızın üzerine yerleştirin. Çeneniz göğsünüze değecek şekilde başınızı ve boynunuzu öne doğru sarkıtın. Ardından bel kemiğinizi mümkün olduğunca geriye doğru yaylandıracak şekilde başınızı ve boynunuzu geriye doğru sarkıtın. Bu egzersiz boyunca ayaklarınız yere dik, ayak parmaklarınız kıvrık durmalı. Geriye doğru yaylandıkça el ve kollarınızla baldırlarınızdan güç alacaksınız. Mümkün olduğunca geriye doğru yaylandıktan sonra bedeninizi doğrultun ve harekete baştan başlayın.
Nefes: Omurganızı yaylandırırken karnınızdan derin bir nefes alıp, doğrulurken nefesinizi verin.
Faydaları: İkinci gibi üçüncü de tiroit bezlerini, böbreküstü bezleri, böbrekleri, sindirim sistemi organlarını ve prostat ile rahmi de içine alarak cinsel organları gençleştiriyor. Menopoza girmiş ve düzensiz veya tembel regl dönemleri geçirme eğilimindeki kadınlar için özellikle iyi.




4. HAREKET
Ayaklarınız arasında biraz mesafe bırakıp bacaklarınızı dümdüz öne uzatarak yere oturun. Gövdesiniz dik dururken, ellerinizi avuçiçleriniz yere bakacak şekilde kalçalarınızın iki yanına koyun. Çeneniz göğsünüze değecek şekilde, başınızı öne doğru sarkıtın, ardından başınızı mümkün olduğunca geriye doğru sarkıtırken kollarınızdan kuvvet alarak kalçalarınızı havaya kaldırın. Gövdeniz havada, kollarınız dimdik, dizleriniz 90 derece kırılmış dururken bedeninizdeki tüm kasların kasıldığını hissedin. Başlangıçtaki oturur pozisyona dönerken kaslarınızı da gevşetin. Tekrarlamadan önce biraz dinlenin.
Nefes: Gövdenizi kaldırırken derin bir nefes alın, kaslarınızı sıkarken nefesinizi tutun, yere inerken nefesinizi bırakın.
Faydaları: Tiroit bezi, sindirim sistemi, prostat ile rahmi de içine alacak şekilde cinsel organları ve bezleri dolaşım ve lenfatik akış üzerinde canlılık veren bir etkisi var. Karın bölgesini, uylukları, kolları ve omuzları güçlendirir. Eğer sinüs tıkanıklığınız varsa bu hareketin burun deliklerinizi açtığını da fark edebilirsiniz.

5. HAREKET
Yüzükoyun yere uzanın. Hareket boyunca yere koyduğunuz ellerinizden ve ayak parmaklarınızdan güç alacaksınız. Gövdeniz bir sarkma pozisyonu alacak şekilde kollarınız yere dik dururken, omurganızı öne doğru yaylandırarak başlayın. Bir yandan da başınızı mümkün olduğunca geriye doğru sarkıtın. Ardından ayaklarınızı yere tam basarak kalçanızı yukarıya doğru çekin, bedeniniz ters bir V şeklinde dururken çenenizi de göğsünüze doğru çekin. Sonra tekrar kalçanızı yere doğru sarkıtıp sırtınızı yaylandırın.
Nefes: Bedeninizi yukarı doğru çekerken derin bir nefes alın, aşağı inerken nefesinizi bırakın.
Faydaları: bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olan dolaşım ve lenfatik akışın geliştirilmesine yardımcı olur. Derin soluk alıp vermeyi, enerji ve canlılığı uyarır. Diğer hareketlerde olduğu gibi özellikle menopoz ve düzensiz regl dönemleri semptomlarını hafifletiyor.
Not: Yukarıdaki şemalar ve bazı bilgiler Lifeevents.org adlı siteden alınmıştır.


2 Şubat 2013 Cumartesi

hangi ayda kaç saat uyumalı?


hangi ayda ne kadar uyuması hususunda genelde bu tablodan yararlanıyorum,belki sizede yardımcı olabilir,


İlk ay(0-4.hafta) : Toplam günlük uyku süresi 16-18 saat arasında değişir.

İkinci ay(5-8.hafta): Birinci ayın sonunda 15,5 - 17 saat arası olan toplam uyku süresinin 8,5 - 10 saati gece, geri kalanı gündüz uykusu olarak gerçekleşir. Bu ayın sonunda 4 hatta 5 saatlik kesintisiz uyku süresi görülür geceleri.

Üçünçü ay(9-12.hafta): Toplam uyku süresi 15 saattir. Bunun 10 saati gece, 5 saati gündüz gerçekleşmelidir.Bu ayın sonunda gündüz uykuları da bir düzene oturmalıdır.

Dördüncü ve Beşinci ay: Gece uyku süresi 10-11 saat arasında ve gündüz toplam uyku süresi 4-5 saat arası olmalıdır. Dördüncü aydan itibaren gündüzleri yeterli kaloriyi alıyorsa 8 saat beslenmeden gece kesintisiz uyku uyuyabilirler.

6 - 8. aylar: Ortalama 10-12 saat gece uykusu olur ve gündüz yeterli kaloriyi aldıkları sürece gece beslenmeye ihtiyaç duymazlar. (Ben bunu yaptım ama yapıncaya kadar içim içimi yedi. Ama oğlumda herhangi bir kilo kaybı olmadığı gibi, kilo almaya da devam etti). Gün içinde de 3,5 saatlik bir uyku uyumuş olmaları gerekir. Birçok çocuk iki kere uyur, bazıları ise üç kez uyur gündüzleri.

9 - 12. aylar: Dokuz aylıkken geceleri ortalama 11, gündüzleri 3 saat uyur. Onikinci aya gelindiğinde gündüz uykusu ortalama 2,5 saate düşerken gece uykusu 11 saat 15 dakikaya uzar.

12 - 18. aylar: Bu aylardaki en büyük değişim onsekizinci aya gelindiğinde iki yerine bir kez gündüz uykusu uyuyor olmasıdır. Ama önerim eğer halen geceleri kalkıyorsa gündüzleri tek uykuya düşmemektir.

18 ay - 2,5 yaş: Onsekizinci ayda geceleri ortalama 11 saat 15 dakika uyurken, gündüzleri tek uykuda 2 saat 12 dakika uyur. 2,5 yaşına geldiğinde ise gece uykusu 11 saate, gündüz uykusu da 2 saate düşer.

2,5 - 5 yaş: Üç yaşında geceleri 10,5 saat gündüzleri 1,5 saat uyurken, dört yaşına geldiğinde birçok çocuk güzdüz uykusunu kaldırır ve gece uykusu 11,5 saate uzar. Beş yaşında bu süre 11 saate düşer.